sovyetler birliği ya da resmi adıyla sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği (sscb), 30 aralık 1922’de kurulmuş ve 26 aralık 1991’de dağılarak dünya tarihindeki yerini almıştır. sovyetler birliği, lenin önderliğinde gerçekleşen bolşevik devrimi’nin ardından, sosyalist bir devlet yapısıyla dünyaya meydan okuyan bir güç haline gelmiştir. var olduğu dönemde siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan küresel dengeyi şekillendiren bir aktör olarak tarih sahnesinde yer almıştır.
sovyetler birliği, rusya, ukrayna, beyaz rusya (belarus) ve transkafkasya gibi farklı cumhuriyetlerden oluşuyordu. daha sonra bu yapıya orta asya ve baltık ülkeleri de katılarak toplamda 15 cumhuriyeti kapsayan devasa bir federasyon haline geldi. lenin’in ölümünden sonra iktidarı ele geçiren josef stalin, sovyetler birliği’nin ekonomik ve askeri gücünü artırmak için yoğun sanayileşme ve kolektivizasyon politikaları uyguladı. bu politikalar, ülkenin hızlı bir şekilde modernleşmesini sağlarken, aynı zamanda milyonlarca insanın ölümüne neden olan baskıcı bir rejimin temelini oluşturdu.
ii. dünya savaşı sırasında sovyetler birliği, nazi almanyası’na karşı müttefik güçler arasında önemli bir rol oynadı. savaşın ardından doğu avrupa’da etkisini artırarak doğu bloğu’nu oluşturdu. bu dönem, abd ile sovyetler birliği arasında süren ideolojik ve siyasi çatışmanın yaşandığı soğuk savaş dönemini başlattı. soğuk savaş boyunca sscb, küba füze krizi, kore savaşı ve afganistan işgali gibi olaylarla uluslararası siyasette belirleyici bir güç olmuştur.
ekonomik ve sosyal alanda sovyetler birliği, planlı ekonomi modeliyle büyük sanayi ve altyapı projelerini hayata geçirmiştir. bu model, kısa vadede etkili olsa da, zamanla ekonomik verimsizliklere ve halkın yaşam standartlarının düşmesine yol açtı. buna karşın, sscb, bilim ve teknoloji alanında önemli başarılara imza atmıştır. özellikle uzay yarışında abd ile rekabet eden sscb, 1957’de ilk yapay uydu olan sputnik 1’i uzaya göndererek tarih yazmıştır.
1980’lerin sonlarına gelindiğinde, sovyetler birliği ekonomik krizler ve toplumsal huzursuzluklarla karşı karşıya kaldı. dönemin lideri mikhail gorbaçov, reformcu politikalar olan glasnost (açıklık) ve perestroika (yeniden yapılanma) ile sistemi modernize etmeye çalıştı. ancak bu reformlar, beklenenin aksine, sscb’nin çözülme sürecini hızlandırdı. 1991 yılında baltık cumhuriyetlerinin bağımsızlığını ilan etmesi ve ardından diğer cumhuriyetlerin de kopmasıyla sovyetler birliği resmen dağıldı.
sovyetler birliği’nin mirası, modern dünya üzerinde derin etkiler bırakmıştır. bir yanda sosyalizm ve komünizm deneyimini temsil ederken, diğer yanda otoriter yönetim ve insan hakları ihlalleriyle de anılmaktadır. sscb’nin dağılması, küresel güç dengelerini değiştirmiş ve soğuk savaş döneminin sona ermesine yol açmıştır.