günümüzde sosyal medya, gençlerin hayatlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. instagram, tiktok, twitter gibi platformlar, gençlerin kendilerini ifade etme, kimliklerini oluşturma ve çevreleriyle iletişim kurma biçimlerini doğrudan etkiliyor. peki, sosyal medyada oluşturulan bu kimlikler ne kadar gerçek, ne kadar sanal?

sosyal medya, gençlere kendilerini özgürce ifade etme imkânı sunarken, aynı zamanda toplumun dayattığı belirli standartları da içselleştirmelerine neden olabiliyor. örneğin, güzellik algıları, başarı tanımları ve popülerlik ölçütleri, gençlerin gerçek kimlikleriyle sosyal medyadaki kimlikleri arasında bir uçurum yaratabiliyor. gençler, beğeni ve takipçi sayılarına odaklanarak, dijital dünyada kabul görmek için gerçek hayatta sahip olmadıkları özellikleri sergileme eğiliminde olabilir. bu durum, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde özgüven sorunlarına yol açabiliyor.

sosyal medyada yaşanan bu kimlik arayışı, toplumsal dönüşümün de bir parçası. bireylerin gerçek dünyadaki sosyal rolleriyle dijital dünyadaki rolleri arasındaki fark, toplumsal ilişkilerin yeniden şekillenmesine neden oluyor. bu süreç, aynı zamanda yeni bir toplumsal baskı türünü beraberinde getiriyor. sosyal medya trendlerine uymayan veya farklı bir kimlik sergileyen gençler, dijital dünyada dışlanma veya siber zorbalıkla karşılaşabiliyor.

gençlerin sosyal medya platformlarında daha sağlıklı kimlikler oluşturabilmesi için toplumsal bilinçlendirme kampanyaları, dijital okuryazarlık eğitimleri ve ailelerin destekleyici yaklaşımları önemli. aynı zamanda, sosyal medya platformlarının kullanıcıları üzerindeki etkilerini minimize edecek politikalar geliştirmesi gerekiyor.

sosyodok moderator
#376702 12.12.2024 13:54

* yeni bir girdi oluşturmak için oturum açmış olmalısın.